by
Burak Güngüder | Ara 22, 2024
(TÜBİTAK Başkanı’nın Sunuşundan Alınmıştır.)
Kutup araştırmaları, yer sistemimizin geçmişini olduğu kadar geleceğini yani kendi geleceğimizi anlamamız açısından da büyük önem arz etmektedir. Uzun süreler boyunca iklimimizi düzende tutan çevresel dengeler üzerinde önemli rolü
olan kutup bölgeleri, aynı zamanda sera gazı salımlarından en hızlı etkilenen alanlardır. Rüzgâr, kasırgalar ve deniz-buz etkileşimleri ile şekillenen Antarktika Kıtası’nda, yıllık olarak eklenen kar miktarının eksilen buzul miktarına göre az olduğu ölçülmektedir. Dünya ortalamasından yaklaşık iki kat daha hızlı ısınmaya maruz kalan Kuzey Kutup Bölgesi’nde ise deniz buzu hacminin özellikle Eylül aylarında en az %72 azaldığı ve tüm iklim senaryolarında 2050 yılına kadar en az bir kez deniz buzu olmayan yaz aylarının olabileceği öngörülmektedir. 2050 yılına kadar kutuplarımızda gerçekleşebilecek hacim değişiklikleri milyar ton veya “gigaton” ölçeğinde farklar göstermektedir. Küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlı tutulmadığı durumlarda, geri dönüşü olmayan, kritik dengelerin bozulduğu eşik noktaları da söz konusudur. Ekosistemler ve biyoçeşitlilikten toplumsal sistemlere kadar etkiler dikkate alındığında kutup araştırmaları her açıdan önemlidir. TÜBİTAK olarak sunduğumuz Kutup Bilimleri Ansiklopedisi, kapsamında yer alan toplam 565 madde ile Yer Bilimleri, Fiziki Bilimler, Yaşam Bilimleri ile Sosyal ve Beşerî Bilimler bağlamındaki konuları bir araya getirmektedir. Toplam 65 Türk bilim insanının katkı sağladığı bu geniş çaplı çalışmada, kutup bilimleri alanında gençlerimizi ve toplumumuzu bilgilendirici önemli bilgiler sunulmaktadır.
İlgili Personel:
Sevil Deniz Yakan Dündar